10 Eylül 2010 Cuma

Sosyolojinin Konusu

Sosyoloji, insanın sosyal hayatını inceler. İnsanlar yaratılışlarının bir gereği olarak toplu olarak yaşarlar. Toplu halde yaşayan insanların karşılıklı olarak birbirine tesir etmesi sonucu toplumda birtakım ortak münasebetler meydana gelir. Sosyoloji, topluluk halinde yaşayan insanların birbirlerini karşılıklı olarak etkilemesinden meydana gelen sosyal kuruluş ve münasebetleri inceler. Sosyolojinin konusunu teşkil eden sosyal hayata sosyal gerçek denir. Sosyal gerçeklik incelenirken grup kavramı üzerinde önemle durulur.

Sosyal grup: İkiden fazla şahıs arasında anlamlı bir etkileşim, benzer faaliyet ve belirli bir süre devam edecek her türlü insan kümeleşmesini ifade eder. Grup, diğer insanlara göre bir diğerine daha fazla muhtaç olan insanların meydana getirdikleri kümeleşmeler diye de tarif edilmektedir. Grup, müşterek ihtiyaçlar etrafında insanların toplanmasından doğduğu için aralarında ihtiyaç bağı bulunmayan insan topluluklarına ise kalabalık denir.

İnsan grupları, nicelik ve niteliklerine göre şöyle sınıflandırılmaktadır: a) Toplum, b) Kamu (cemiyet), c) Topluluk, d) Toplantı.

Toplum, genelde belli bir bölgede oturan, kendi aralarında çoğalan ortak tecrübeleri ve temel hizmet kurumları bulunan devamlı gruplardır. Mesela aile, köy, kasaba, şehir gibi. Bir toplumun cemiyet adını alabilmesi için, grubu meydana getiren toplumların ve birimlerin tipik bir kültürde birleşmeleri gerekir. Her millet ayrı bir cemiyet ifade eder. Mesela, Kıbrıs’ta iki ayrı cemiyet vardır. Çünkü, buradaki insanlar iki ayrı kültür etrafında toplanmışlardır.

Topluluk, belli bir mekanda oturan, fertleri üreme olmayıp toplama olan, fertleri değiştiği halde, genel havası ve gayesi değişmeyen gruplara denir. Mesela, okul, ordu, fabrika gibi. Toplantı ise, ortak ihtiyaçlarla bir araya gelen, kendine has genel havası ve gayesi bulunan kısa süreli gruplardır. Mesela; mitingler, konferanslar, maçlar gibi.

Sosyolojinin konusu olan sosyal hayatın içinde sosyal yapı, sosyal fonksiyon, sosyal değişme ve sosyal problemler vardır. Sosyal yapı, bir grubu meydana getiren birimlerin birbirlerine göre durumları ve bunların bir arada genel görünüşleridir. Grubu meydana getiren kısımlar (bölümler), bir diğerine veya grubun diğer gruplara göre yaptığı iş ve hareketlere ise sosyal fonksiyon denir. Sosyal değişme de, iç ve dış etkilerle grubun veya grubu meydana getiren birimlerin sosyal yapı ve fonksiyonlarında görülen değişmelerdir. Mesela siyasi ve askeri çatışmalar ve işgaller, toplumlarda değişmeye sebep olur.

Sosyolojinin konusunu P. Sorokin şöyle sıralamaktadır:
1) Çeşitli sosyal olaylar arasındaki münasebet ve nitelikleri inceler. Mesela, ekonomi-din, aile-ahlak gibi.
2) Sosyal olaylarla sosyal olmayan olaylar arasındaki münasebet ve bağıntıları inceler. Mesela, iklim-moda gibi.
3) Bütün sosyal olay sınıfları arasındaki genel ilişkinin karakterini inceler.

Sosyoloji, cemiyet hayatını bütünüyle ve tam isabetli bir şekilde kavramaktan henüz mahrumdur. Dünyadaki insan topluluklarının farklı maddi ve manevi yapıda oluşları, bu ilmin prensiplerinin bütün cemiyetlere uygulanmasını ve doğru neticeler alınmasını güçleştirmektedir. Hele geçmiş insan toplulukları hakkında ileri sürülenler ise şahsi görüşlerden öte bir değer taşımamaktadır. Bu sebepten sosyologlar arasındaki farklılık ve zıtlıkların sayısı giderek artmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder